17 Şubat 2010 Çarşamba

Ali Rıza Efendi'nin mezarını bulundu!

6 ay süren geniş çaplı araştırmalarımız sonucu Dramalı Ali Rıza Efendi'nin mezarını bulmanın mutluluk ve kıvancını yaşıyoruz. Sevgili dedemiz (Ruhu Şad Olsun!) Ali Rıza Efendi'nin mezarını 16 Şubat 2010 günü saat 15:50'de Edirnekapı Mezarlığı Necatibey Şehitliği 2 numaralı adada tespit etmiş bulunmaktayız. Yandaki resimde görüleceği gibi mezarın üzerindeki kitabe, 12 Kasım 2009 günkü Ebül'ula Mardin başlıklı yazımızda Huzur Dersleri kitabının II.-III. cildinin 925. sayfasından alıntı yaparak yayınladığımız metinle kelimesi kelimesine uyuşmaktadır:

Âh minelmevt

Huzûrı hümayunı mülûkâne dersi şerifi muhâtablarından ve Fâtih dersiâmlarından Drama kazâsına tâbi Kavaklı kariyeli Ali Rızâ Efendinin rûhiyçin Fâtiha.

Sene 1325, fi 14 Rebiülevvel, sene 1323, fi 14 Nisan


Mezarın üzerindeki yazının elimizdeki kaynaklarla tamamen uyuşması doğru mezarı bulduğumuz konusunda en küçük bir kuşku bile bırakmamaktadır. Resimde görüldüğü üzere definden bu yana 103 yıl geçmesine rağmen mezarın durumu çok iyidir. Kitabesi üzerinde, civarındaki diğer mezartaşlarıyla birlikte son yıllarda bir restorasyon yapılmış. Üzerindeki Osmanlıca harfler sarı yaldızla, zemini ise yeşil boyayla boyanmıştır. Mezarın baş kısmındaki kitabenin yanısıra ayak kısmında bir de ayaktaşı bulunmaktadır. Necatibey Şehitliğinde 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar 500 yılı içeren bir döneme ait mezarlar bulunmaktadır. Ancak mezarların çoğu 19. yüzyılın son yarısı ile 20. yüzyılın ilk yarısını içeren 100 yıllık döneme aittir.


Ali Rıza Efendi'nin mezarının yeri konusundaki araştırmalarımızı 20 Kasım 2009 tarihinde yayınladığımız Edirnekapı Mezarlığı başlıklı yazıda açıklamıştık. Huzur Dersleri kitabında bulduğumuz yönlendirme mezarın yerini bulmamız açısından son derece önemliydi. Ancak bu kitabın 1966 yılında yayınlanması ve 1970'li yıllarda Edirnekapı Mezarlığının ortasından Çevreyolu ve giriş-çıkış rampalarının geçmesi işimizi büyük ölçüde zorlaştırdı. Yol inşaatından binlerce Osmanlı mezarının etkilendiğini öğrendik. Bu mezarların taşları çevreyolundan biraz daha uzakta yer alan Emin Baba Tekkesi'nin yanındaki Mısır Tarlası denilen araziye taşınarak gelişigüzel terkedilmiştir. Yandaki resimde görüldüğü gibi Mısır Tarlası'ndaki mezartaşlarının bazısı dikey, bazısı yatay durumdadır. Gördüğümüz kadarıyla mezartaşlarının çoğu naaşlarından ayrılmış durumdadır.

Dramalı Ali Rıza Efendi'nin mezarının yol inşaatının yapıldığı yerde bulunan diğer mezarlar gibi Mısır Tarlası'na taşınmış olması şiddetle muhtemeldi. Mezarın İbn-i Kemal Türbesi'ne yakın olduğu Huzur Dersleri'nde belirtilmişti, ancak ne kadar yakın olduğunu bilmemiz imkansızdı. İbn-i Kemal Türbesi'nin halen Edirnekapı Mezarlığı'nda mevcut olduğunu biliyorduk, ancak bu türbenin asıl yerinde mi bulunduğu, yoksa başka bir yere mi taşındığı konusunda çeşitli kitaplarda çelişkili bilgilere rastladık. Eğer İbn-i Kemal Türbesi aslî yerinden başka bir yere taşınmış olsaydı, Ali Rıza Efendi'nin mezarının bu türbeye yakın olduğu bilgisi artık hiçbir işimize yaramayacaktı. Eğer Ali Rıza Efendi'nin mezarı Mısır Tarlası'na taşınmış olsaydı, mezartaşı, bazıları çökmüş ve toprak altında kalmış binlerce diğer mezartaşı arasında samanlıkta iğne arar gibi bulunması son derece zorlaşmış olacaktı.

16 Şubat 2010 günü öğleden sonra Edirnekapı Mezarlığında yaptığımız araştırmalarımızı mezarın Necatibey Şehitliği denilen bölümünde yoğunlaştırdık. Mezarın bekçileri İbn-i Kemal Türbesi'nin Necatibey Şehitiği'nin 2. ada denilen bölümünde bulunduğunu söylediler. Bu bölümü gittiğimizde İbn-i Kemal Türbesi'nin çevre yolunun yamacında yer aldığını, 2. adanın Edirnekapı-Rami Yolu, Çevre Yolu ve Çevre Yoluna kuzey yönünde birleşen(Haliç Köprüsü) giriş rampası arasında kalmış üçgen biçiminde küçük bir ada olduğunu gördük. Adada harf devrimi öncesi ve harf devrimi sonrasından kalma mezarlar karışık olarak yer almaktaydı. Osmanlıca kitabeleri okuya okuya mezarı taradığımızda saat 15:50'de Ali Rıza Efendi'nin mezarını bulduk.

Ali Rıza Efendi'nin mezarı Latin Alfabesiyle yazılmış mezarları içeren Uğuryol Aile Mezarının hemen önünde bulunmaktadır. Solunda gene yeni harflerle yazılmış Hacı Hafız Ömer mezarı, sağında ise 3-4 tane Osmanlıca mezarlar bulunmaktadır.

Dedemizin mezarın yol inşaatından kurtulmasını bir mucize olarak kabul ediyoruz. Onun mezarını bulmak bizi ona daha da yakınlaştırdı. Adeta ailemizin Osmanlı geçmişiyle bağlantısı yeniden kuruldu. Artık Dramalı Ali Rıza Efendi sadece hafızalarda yaşayan ve kağıt üstünde kalmış birisi değil. 103 yıl önce Fatma Zehra hanım, Mehmet Ali Bey ile küçük kardeşleri Remzi ve Mahmut'un yanında durup dua ettikleri mezarın yanıbaşında artık biz de durabiliyor ona Fatiha okuyabiliyoruz. Büyük dedemiz Ali Rıza Efendi sanki bize kendisine gelen yolu gösterdi. Allah rahmet eylesin! Nur içinde yat!

1 yorum:

  1. Hakikaten çok sevindirici , manevi açıdan bizi çoook rahatlatan bir olay yaşandı, Allaha binlerce teşekkürlerimizi ve şükürlerimizi sunuyoruz, Çok mutlu ve gururluyuz, çok uzun zamandan beri dedemizin mezarını arıyorduk bir mucize eseri kendisinin mezarını bulduk..

    YanıtlaSil