- Sicil-i Osmani zeyli:son devir Osmanlı meşhurları ansiklopedisi, Mehmet Zeki Pakalın, Türk Tarih Kurumu, Ankara, ISBN 9789751620538, 2008.
- Osmanlı Müellifleri, Bursalı Mehmet Tahir, Meral Yayınevi, 1972.
- Türk meşhurları ansiklopedisi: edebiyatta, sanatta, ilimde, harpte, politikada ve her sahada şöhret kazanmış olan Türklerin hayatları eserleri, İbrahim Alâettin Gövsa, İstanbul, 1946.
- Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad mecmuaları fihristi, Abdullah Ceylan, İstanbul: Diyanet İşleri Başkanlığı, ISBN 9751903556, 1991.
- Huzur Dersleri, Ebül'ula Mardin (2 ya da 3 cilt) ve İsmet Sungurbey, Ismail Akgün Matbaası, 1951 ve 1966.
- Huzur Dersleriyle ilgili konuşmalar, Kütüphane Kayıt Numarası, Semiha Omay, 1965.
- Son devir Osmanlı uleması:ilmiye ricalinin teracim-i ahvali, Sadık Albayrak (5 ciltlik kitap), 1996.
- Osmanlı ulema biyografilerinin arşiv kaynakları, Hümeyra Zerdeci, Ankara: Türk Diyanet Vakfı, ISBN 9753895348, 2008.
- Şeyhülislamlık (Bab-ı Meşihat) Arşivi defter kataloğu, Bilgin Aydın, İlhami Yurdakul and İsmail Kurt, İstanbul: TDV, İslam Araştırmaları Merkezi, ISBN 9753894635, 2006.
8 Aralık 2009 Salı
Son dönem Osmanlı uleması hakkında yayınlanmış kitaplar
3 Aralık 2009 Perşembe
İbrahim Edhem Efendi

İBRAHİM EDHEM EFENDİ (Dramalı)
Çiftçi sınıfından Veli Efendi'nin oğlu olup 1267 h. senesinde Drama'da doğmuştur. 1283 h. senesinde İstanbul'a gelerek Otlukçu Yokuşunda Abdülhalim Efendi Medresesine kaydolmuştur. Hafız Paşa Camiinde Astaneli (İstanbullu) Hafız Şakir Efendi'den 1300 h. senesinde icâzet almıştır. 1305 h. senesinde Fetvahane'de imtihan olarak ayrıca şehadetname almıştır.
Fatih Camii dersiâmlarından iken 1301 Teşrinievvel'de dersiâm maaşı almağa başlamış ve Mayıs 1308'de Fetvahane Pusula Odası Müsevvitliği'ne tayin edilmiştir.
5 Safer 1305'de İbtidaî Hariç İstanbul Müderrisliğine nail olmuştur.
15 Ramazan 1312'de vefat etmiştir. (Dosya:36)

İbrahim Edhem Efendi'nin hocası İstanbullu Hafız Şakir Efendi o zamanın en ünlü ulemasından biriydi. Çok sayıda ulemaya icazet vermiş muciz bir din adamı olduğu gibi, huzur derslerine hem muhatap, hem de muharrir olarak 20 sene boyunca katılmıştır.
İbrahim Ethem Efendi'nin yaşamının son 4 yılında çalışma yerinin Fetvahane olduğunu anlıyoruz. Fetvahane şeyhülislamlık makamına bağlı fetva dairesiydi. Bu daire bir çeşit anayasa mahkemesi olarak düşünülebilir. Müftüler ve şer'iyye mahkemeleri çeşitli dinî ve hukukî konularda düştükleri çelişkileri çözmek üzere şeyhülislamlık makamınında yer alan bu daireye başvururlardı. Fetvahane "Pusula Odası", "Fetva Odası" ve "İlamat Odası" olmak üzere 3 bölümden oluşurdu. Pusula Odası başvuru sahiplerinin sorularını saptayan ve bir pusula ile bu soruları Fetva Odası'na ileten bölümdü. İbrahim Edhem Efendi'nin işte bu Pusula Odasında müsevvit olarak yani müdür yardımcısı olarak çalıştığını anlıyoruz.
İbrahim Edhem Efendi'nin 1305 yılında ulaştığı İbtidaî Hariç İstanbul Müderrisliği ünvanı ise medreselerin ilk ve ortaokul düzeylerine hocalık yapma ruhsatını elde ettiği anlamına gelmektedir. Osmanlı döneminde müderrisler dereceleri yükseldikçe aşağıda kademelere ulaşabilirlerdı:
- İbtidaî Hariç (ilkokul ve ortaokul)
- Hareketi Hariç
- İbtadaî Dahil (ortaokul ve lise)
- Hareketi Dahil
- Muselâ-i Sahn (lise)
- Sahn-ı seman (üniversite)
- İbtidaî Altmışlı
- Hareketi Altmışlı
- Musilâ-i Süleymaniye
- Hamise-i Süleymaniye
- Süleymaniye medreseleri
Mehmet Ali Bey


Sicilin giriş kısmında
محمد علي افندي حظور همايون ملكانه درسي شريف مخاطبلرندن و فاتح درسي عاملرندن درامهلي علي رضا افندينك مخدوميدر
Mehmed Ali Efendi, Huzur-ı Hümayun Mülükane ders-i şerif muhatablarından ve Fatih dersiamlarından Dramalı Ali Rıza Efendi’nin mahdumudur.
ibaresi yer almaktadır. Yani Mehmet Ali Bey'in huzur dersi muhataplarından ve Fatih Medresesi dersiamlarından Dramalı Ali Rıza Efendi'nin oğlu olduğu belirtilmektedir. Bu tanıtım Ali Rıza Efendi'nin, Ebül'ula Mardin'in Huzur Dersleri kitabından öğrendiğimiz mezartaşındaki ibareyle neredeyse kelime kelimesine özdeştir.
Sicilde ayrıca Mehmet Ali Bey'in bin üç yüz iki sene-i hicriyesinde yani milâdi takvimle 1884 yılında doğduğu, Davutpaşa ilköğretim okulundan 1 Eylül 1900 tarihinde, Vefa Lisesinden ise 22 Ekim 1904 tarihinde mezun olduğu, 27 Nisan 1907 tarihinde (Ali Rıza Efendi'nin öldüğü gün) Darülfunun Edebiyat bölümünden mezun olduğu belirtilmektedir. Üniversite öğrenimi sırasında Ziraat Bankasında staj yaptığı, 30 Mart 1910 tarihinde 800 kuruş maaşla Maliye Nezareti Özel kalem müdürlüğü İstatistik kalemi 2. Sınıf katipliğine atandığı yazılıdır. Yani yukarıdaki fotoğrafın çekildiği yıllarda Mehmet Ali Bey artık para kazanmaya başlamış, annesi Fatma Zehra hanım ve iki küçük kardeşi Remzi ve Mahmut Bey'den oluşan ailesinin başkanlık rolünü üstlenmişti.

2 Aralık 2009 Çarşamba
Taşkasap


Ali Rıza Efendi bu semti oturmak için, dersiam olarak görev yaptığı Fatih Camii'ne yakınlığı nedeniyle seçmiş olmalıdır. Ali Rıza Efendi'nin bu eve 1880'li yıllarda eşi Fatmatüz Zehra ile evlendikten sonra yerleştiğini sanıyoruz. Ali Rıza Efendi'nin üç oğlu olan Mehmet Ali, Remzi ve Mahmut beyler 1884, 1899 ve 1902 yıllarında bu evde doğmuş olmalıdırlar. En küçük oğlu olan Mahmut Bey, 1963 yılına kadar bu evin bulunduğu arsada sonradan yaptırılmış bir evde oturmaya devam etmiştir. O yüzden de bu eski evin arsasının yerini kesin olarak bilmekteyiz. Evin bulunduğu arsa Fındıkzade semtinde, günümüzde Dedepaşa Sokak adıyla anılan sokakta bulunmaktadır. Yandaki eski haritaya göre sokağın eski adı Mehter Sokak idi. Aşağıdaki fotoğrafta Ali Rıza Efendi'nin evinin bulunduğu yerde 1963 yılında inşa edilmiş Nakşiler Apartmanını görmeniz mümkündür.

I. Dünya Savaşı'nın son yıllarında Ali Rıza Efendi'nin ailesi büyük bir faciayla sarsıldı. 13 Haziran 1918 günü çıkan Fatih Yangını Osmanlı döneminin en son büyük yangınıydı. 7500 yapının kül olduğu bu yangında Ali Rıza Efendi'nin evi tamamen yanarak yok oldu. Ali Rıza Efendi'nin el yazmaları ve nadir eserlerle dolu zengin kütüphanesinin büyük bir bölümü, muhtemelen kendi yazmış telif eserler de dahil olmak üzere bu yangında elden gitti. Evsiz kalan aile geriye kalan eserleri Haseki Camii'ne ve Valide Camii'nin kütüphanelerine bağışladı.
Ali Rıza Efendi'nin dul eşi Fatma Zehra hanım yanan evin yerine tek katlı 3 odalı bir ev yaptırarak vefat edene kadar genç yaştaki oğullarıyla birlikte burada oturdu. Fatma Zehra Hanım 1920'li yıllarda bu evde vefat etti. Ali Rıza Efendi'nin oğulları çeşitli yıllarda bu evde oturmaya devam ettiler. Cumhuriyetin ilanından sonra Mehmet Ali Bey Ankara'da görev aldı. Remzi Bey ve Mahmut Bey de evlenerek ülkenin çeşitli yerlerinde Türkiye Cumhuriyetinin çeşitli devlet kademelerinde görev yaptılar. Taşkasap'taki ev bazı yıllarda boş kaldı. Bazı yıllarda kiraya verildi. Sonunda 1963 yılında İstanbul'da yaşayan Remzi ve Mahmut Bey kardeşler evi satmaya karar verdiler. Ev satıldıktan sonra yıkılarak, yerine Nakşiler Apartmanı inşa edildi. Mahmut Bey yaşamının geri kalan kısmına Dedepaşa sokağa 100 metre ilerde satın aldığı bir apartman dairesinde geçirdi. Ali Rıza Efendi'nin iki torunu hala Fındıkzade semtinde ailenin Taşkasap'taki eski evine çok yakın olan bu dairede yaşamaktadırlar.
Etiketler:
Fatih Yangını,
Mahmut Bey,
Mehmet Ali Bey,
Remzi Bey,
Taşkasap
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)