3 Aralık 2009 Perşembe

İbrahim Edhem Efendi

Ali Rıza Efendi'nin torunlarının nesilden nesile aktardıkları bilgilere göre Ali Rıza Efendi'nin kendisinden 4 yaş küçük ve aynen kendisi gibi ulema sınıfına dahil İbrahim Efendi adında bir erkek kardeşi vardı. Ali Rıza Efendi'nın babası olan Veli Efendi ve annesi olan Ayşe Hanım, bu iki kardeşi 1866 yılında beraberce Drama'dan İstanbul'a okumak için gönderdiler. Eğitime çok önem verdikleri anlaşılan bu anne-baba ergenlik çağındaki oğullarını, kendileri gibi çiftçi olarak yetiştirmektense, uzak bir şehre göndermeyi göze almış, uzak görüşlü insanlardı. İstanbul Müftülüğündeki Meşihat Arşivlerini araştırdığımızda Hicri 1250-1300 yılları arasında hizmet vermiş ulema arasında üç tane Drama doğumlu İbrahim Efendi'ye rastlıyoruz. Bunlar arasında sadece bir tanesinin babasının adı Veli'dir ve her bakımdan Ali Rıza Efendi'nin kardeşi İbrahim Efendi'nin tanımına uymaktadır. Hümeyra Zerdeci tarafından hazırlanan, 2005 yılında Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tarafından yayınlanmış Osmanlı Ulema Biyografilerinin Arşiv Kaynakları başlıklı kitabın 56. sayfasında bu İbrahim Edhem Efendi adlı kişiye ait bilgilerin Meşihat Arşivlerinde 36 numaralı dosyada bulunduğu belirtilmektedir. Sadık Albayrak'ın hazırladığı, İstanbul Belediyesi tarafından 1996 yılında yayınlanmış 5 ciltlik Son Devir Osmanlı Uleması adlı eserin 184. sayfasında bu kişinin kısa bir özgeçmişi verilmiştir. Yukarıda solda görülebilen bu sayfadaki özgeçmiş şöyledir:

İBRAHİM EDHEM EFENDİ (Dramalı)

Çiftçi sınıfından Veli Efendi'nin oğlu olup 1267 h. senesinde Drama'da doğmuştur. 1283 h. senesinde İstanbul'a gelerek Otlukçu Yokuşunda Abdülhalim Efendi Medresesine kaydolmuştur. Hafız Paşa Camiinde Astaneli (İstanbullu) Hafız Şakir Efendi'den 1300 h. senesinde icâzet almıştır. 1305 h. senesinde Fetvahane'de imtihan olarak ayrıca şehadetname almıştır.

Fatih Camii dersiâmlarından iken 1301 Teşrinievvel'de dersiâm maaşı almağa başlamış ve Mayıs 1308'de Fetvahane Pusula Odası Müsevvitliği'ne tayin edilmiştir.

5 Safer 1305'de İbtidaî Hariç İstanbul Müderrisliğine nail olmuştur.
15 Ramazan 1312'de vefat etmiştir. (Dosya:36)


Bu özgeçmişten Ali Rıza Efendi'yle, kardeşi İbrahim Edhem Efendi'nin 1866 yılında Drama'dan İstanbul'a geldiklerini anlıyoruz. O tarihte Ali Rıza Efendi 19 yaşında, kardeşi İbrahim Edhem Efendi ise 15 yaşında bulunuyordu. Bu özgeçmişte İbrahim Edhem Efendi hakkında oldukça geniş bir bilgiye sahip olabiliyoruz. Her iki kardeşin de Fatih Medresesinde mücaz (icazetli) dersiamlık düzeyine ulaşmaları oldukça ender rastlanır bir başarı olsa gerek! Ali Rıza Efendi hakkında henüz bu kadar ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Ancak iki kardeşin birlikte aynı medreseye yazılmış oldukları tahmin edilebilir. İbrahim Edhem Efendi'nin İstanbul'a ilk geldiğinde kaydolduğu Abdülhalim Efendi Medresesi'nin üzerinde bulunduğu sokak olan Otlukçular Yokuşu günümüzde de mevcuttur ve yandaki haritada görüleceği gibi Fatih Camii'nin iki sokak ilerisinde yer almaktadır.

İbrahim Edhem Efendi'nin hocası İstanbullu Hafız Şakir Efendi o zamanın en ünlü ulemasından biriydi. Çok sayıda ulemaya icazet vermiş muciz bir din adamı olduğu gibi, huzur derslerine hem muhatap, hem de muharrir olarak 20 sene boyunca katılmıştır.

İbrahim Ethem Efendi'nin yaşamının son 4 yılında çalışma yerinin Fetvahane olduğunu anlıyoruz. Fetvahane şeyhülislamlık makamına bağlı fetva dairesiydi. Bu daire bir çeşit anayasa mahkemesi olarak düşünülebilir. Müftüler ve şer'iyye mahkemeleri çeşitli dinî ve hukukî konularda düştükleri çelişkileri çözmek üzere şeyhülislamlık makamınında yer alan bu daireye başvururlardı. Fetvahane "Pusula Odası", "Fetva Odası" ve "İlamat Odası" olmak üzere 3 bölümden oluşurdu. Pusula Odası başvuru sahiplerinin sorularını saptayan ve bir pusula ile bu soruları Fetva Odası'na ileten bölümdü. İbrahim Edhem Efendi'nin işte bu Pusula Odasında müsevvit olarak yani müdür yardımcısı olarak çalıştığını anlıyoruz.

İbrahim Edhem Efendi'nin 1305 yılında ulaştığı İbtidaî Hariç İstanbul Müderrisliği ünvanı ise medreselerin ilk ve ortaokul düzeylerine hocalık yapma ruhsatını elde ettiği anlamına gelmektedir. Osmanlı döneminde müderrisler dereceleri yükseldikçe aşağıda kademelere ulaşabilirlerdı:

  • İbtidaî Hariç (ilkokul ve ortaokul)
  • Hareketi Hariç
  • İbtadaî Dahil (ortaokul ve lise)
  • Hareketi Dahil
  • Muselâ-i Sahn (lise)
  • Sahn-ı seman (üniversite)
  • İbtidaî Altmışlı
  • Hareketi Altmışlı
  • Musilâ-i Süleymaniye
  • Hamise-i Süleymaniye
  • Süleymaniye medreseleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder